YAZILI MEDYADA ÇOCUK GELİN HABERLERİNİN İÇERİK ÇÖZÜMLEMESİ
YAZILI MEDYADA ÇOCUK GELİN HABERLERİ
ÖRNEK İÇERİK ÇÖZÜMLEMESİ
ÖZET
Fiziksel ve psikolojik olarak henüz yetişkin olmamış, çocuk doğurma ve evlilik gibi sorumlulukları üstlenemeyecek düzeyde olup evlendirilen çocuklara çocuk gelin denmektedir. Çocuk Hakları Sözleşmesi gibi uluslararası belgelere göre, on sekiz yaşının altında evlenen tüm kız çocuklarına “çocuk gelin” denilmektedir.
Türkiye’de özellikle Doğu ve güney doğu illerinde artan çocuk gelinlerin yazılı ve görsel haberlerini inceledik. Türk yazılı basında 3 farklı gazeteyi ele aldım. Hürriyet, sabah ve cumhuriyet gazetelerinde 01 Kasım 2020 ve 03 Kasım 2020 tarihleri arasında çocuk gelin ile ilgili olan haberleri kapsamaktadır.
Çocuk gelin haberleri bazı gazetelerde çocuk istismarı olarak bahsedilirken bazı gazetelerde çocuk gelinden çok polisten ve müdahaleden bahsedilmektedir.
GİRİŞ
Türkiye’nin de taraf olduğu Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’ye (20 Kasım 1989) göre ‘Çocuğa uygulanabilecek olan kanuna göre daha erken yaşta reşit olma durumu hariç, on sekiz yaşına kadar her insan çocuk sayılır.’ Çocuk Koruma Kanununa (3 Temmuz 2005) göre ise çocuk ‘daha erken yaşta ergin olsa bile, on sekiz yaşını doldurmamış kişidir.’ Buradan hareketle 18 yaşından önce yapılan evlilikler ‘çocuk evlilikleri’ ve on sekiz yaşından önce evlenen kız çocukları ise ‘çocuk gelin’ olarak kabul edilmektedir.
Ne yazık ki Türkiye’de çocuk gelin sayısı oldukça fazladır.
İlk olarak kız çocuklarının erken yaşta evlendirilmesi çocuğa yönelik cinsel istismarı içermektedir. Küçük yaşta maruz kalınan cinsel istismarın bireyin yaşamının sonraki gelişim dönemlerinde olumsuz etkilerinin olabileceği bilinmektedir. Çocuk haklarına dair sözleşmeye göre ise çocukların aileleri tarafından istismar ve ihmalden korunma, eğitime erişim ve kendileri ile ilgili konularda görüşlerini dile getirme gibi hakları vardır. Kız çocuklarının evlendirilmesi ise onların sahip olduğu bu hakların ihlal edilmesine neden olur. Örneğin çocuk yaşta evlenen kızlar okulu terk etmek zorunda kalabilir. Sonuç olarak bu tür evliliklerin çocuk istismarına ve çocuk haklarının ihlaline neden olduğu görülmektedir. Yasal olmayan bu durum çocuk evliliklerinin engellenmesi için yeterli bir sebep olabilir.
Çocuk gelin ve çocuk evlilikleri sorunu ise sağlık, eğitim, ekonomik hak ve özgürlüklerden yoksun kalmaya neden olan, toplumsal kalkınmayı olumsuz yönde etkileyen ve cinsiyet eşitsizliğinin önünde aşılması gereken bir engeldir.
Medya yeteri kadar çocuk gelinleri anlatmıyor ve vurgulamıyor. 18 yaşın altında evlenen her çocuk çocuk gelindir ama 16 ya da 17sinde evlenen o kadar çok kişi varken çoğu haberlerde 16 yaşın altında evlenen çocuk gelinlerden bahsedilmekte.
MEDYADA ÇOCUK GELİN
Medya toplumsal cinsiyet rollerinin topluma yansıtılması ve benimsetilmesi noktasında oldukça etkilidir. Medya çok güçlü bir silahtır ve aslında istenilirse belki de çocuk gelinlerin olmaması için bir şeyler olabilir.
Eşitsiz cinsiyet ilişkilerinin hakim olduğu toplumsal yapı içinde, kadın ve kız çocukların maruz kaldığı cinsel, duygusal ve fiziksel bir şiddet türü olan erken yaşta zorla evliliklerin diğer bir anlamı ise “çocuk gelin”ler sorununa işaret etmesidir.
Medyanın bu yeterince halka yansıtmadığını düşünüyorum. Adı bilinen çocuk gelinden çok isimleri hiç duyulmaya çocuk gelinler var.
Türkiye’de de her üç kadından birinin 18 yaşından önce evlendirildiği göz önüne alındığında, bu ihlalin önlenmesine yönelik etkin kamu politikalarının yürütülmesinin gerekliliği ortadadır. Bu noktada medya da, söz konusu hak ihlalinin ortadan kaldırılması için hak odaklı bir habercilik anlayışı ile meseleye dair kamusal farkındalığın oluşturulmasında etkin bir rol oynamalıdır.
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de pek çok çocuk duygusal, cinsel ve fiziksel olarak istismar edilmekte ve doğrudan şiddete maruz kalmaktadır.
Çocukların istismar edildiği tüm eylem biçimleri arasında bir hiyerarşinin kurulamayacağı teslim edilmekle birlikte bu çalışmanın sınırları kapsamında temel olarak “küçük yaşta zorla evlendirilme”, “çocuk gelin” olgusunun anaakım medyada yer alan haberlerde sunumuna odaklanılmaktadır.
Ekonomik problemler, evlilik öncesi cinsel ilişki yaşanma olasılığının en aza indirilerek “aile namusunun korunması”, kadınların daha kolay kontrol altına alınması, kadının daha fazla çocuk doğurma olasılığının arttırılması gibi gerekçelere dayandırılan sosyolojiden hukuka, tıptan, psikoloji bilimine kadar farklı disiplinlerin çalışma alanının da içinde yer alan “çocuk gelin” olgusu tüm dünyayı ilgilendiren küresel bir sorundur.
ARAŞTIRMA SORUNU VE AMAÇ
Dünyada çocuk gelin veya çocuk evlilikleri hiçbir zaman bitmedi. Eskisi kadar çok olmasa da hala devam ediyor. Evlenen her üç kadından biri 18 yaş altı ve çocuk gelin olmuş oluyor. Genel olarak eğitim seviyesi düşük olan ve maddi geliri az olan ailelerde çocuk gelin olayı yaygın oluyor. Medya bunu çok yansıtmasa da medya sayesinde belki bir şeyler düzelebilir.
ÖRNEKLEM
Araştırmada Türk yazılı basında 3 farklı gazeteyi ele aldım. Hürriyet, sabah ve cumhuriyet gazetelerinde 01 Kasım 2020 ve 03 Kasım 2020 tarihleri arasında çocuk gelin ile ilgili olan haberleri kapsamaktadır.
YÖNTEM
Bu çalışmada betimleyici literatür taramasına dayalı içerik analizi yapılmıştı.
Araştırma kapsamında 3 farklı gazeteyi ele aldım. Hürriyet, sabah ve cumhuriyet gazetelerinde 01 Kasım 2020 ve 03 Kasım 2020 tarihleri arasında çocuk gelin ile ilgili olan haberleri kapsamaktadır.
Sabah gazetesinde belirtilen tarihler arasında 2 adet haber yapılmıştır.
Cumhuriyet gazetesinde belirtilen tarihler arasında 3 adet haber yapılmıştır.
Hürriyet gazetesinde belirtilen tarihler arasında 2 adet haber yapılmıştır.
Haberlerde aile yapılarına hiç değinilmemiştir. Bazı haberlerde çocuk evliliği söz konusuyken sadece çocuk gelinden bahsedilmektedir aslında iki taraf da çocuktur.
SONUÇ
İncelenen haberlere göre aileler yüzde yüz suçlu gösterilse de asıl temel sebep eğitimsizliktir. Anne babaların eğitimsizliği ve onların da anne babalarının eğitimsizliğinden kaynaklanıyor. Ülkenin ekonomik şartlarından da kaynaklı bir durumdur.