Ev karantinamız

Merhaba arkadaşlar.Öncelikle şuan Korona virüs illetine yakalananlara Allah’tan şifa diliyorum, vefat edenlere rahmet diliyorum.İnşallah daha fazla can kaybımız olmadan bu salgın son bulur, hem ülkemizde hem tüm dünyada…

Evde kalın!

Şuan en büyük görevleri üstlenenler arasında hatta en başta sağlıkçılarımız var.Bizim de elimizden gelen mümkün olduğunca evde oturmamız,evde kalmamız, market vb. zorunluluk dışında dışarı çıkmamamız.Tabi şuan mecburi işe giden insanlar var, günlük ücretle çalışıp eve ekmek götürmek zorunda olan insanlar var, Allah hepimizin yardımcısı olsun. Anlamadığım şu ki ; işe gitmek zorunda olanlar dışındakiler neden eve sığamıyor, ne diye zırt pıt çıkıp geziyorlar.Tamam sıkılıyorsunuz hepimiz sıkılıyoruz.Ama önce bir oturup düşünün.Bir düşünün; dışarı çıkınca ne olur, evde kalınca ne olur diye artı ve eksileri karşılaştırın lütfen.Evde kaldığımızda dışarıdaki hasta insanlardan virüs kapmamış oluyoruz ve evdeki hasta veya yaşlılarımıza da virüsü taşımamış oluyoruz.Ya da biz hasta isek dışarıdaki insanlara bulaştırmamış oluyoruz.Sağlıkçılar ve tüm ülke zaman kazanmış oluyor. Korona virüs salgını daha güçsüzleşiyor daha yavaş yayılmış oluyor. Her neyse bu kadar duyar yeter şimdilik. Zaten karantinada evde neler yapabilirim diye yazımı okuyorsanız demek ki anlattıklarımdan fazlasıyla haberdarsınız.

Kendi karantinamızda neler yapabiliriz?

Evde olanlar için aklıma gelebilecek her şeyi yazmaya çalışıyorum.

Öncelikle bütün günü öldürecek şekilde geç uyanmayın 9 ya da en geç 10’da uyanmak idealdir. Ben 9 buçukta uyanıyorum.İlk önce evi biraz havalandırıp kendinize gelin.Sonra sağlıklı bir kahvaltı hazırlayıp yemenize dikkat ederek kahvaltınızı tamamlayın.Eğer evde temizliği siz yapıyorsanız hızlı bir şekilde temizlik, bulaşık işini hallettikten sonra biraz gündeme bakın. dünya haberlerine bakın.

Evde kalarak hayatlarımız birden değişmiş olacak.Bundan dolayı kendimizi yemek yemeye vermeyelim abur cuburla kafayı bozmayalım.Sürekli uyumak hayatımızı bize zindan eder, hep yorgunluk ve baş ağrısına yol açabilir.

Karantina demek bol bol kitap demek!

Kitap okumayı seven biriyseniz zaten kahve eşliğinde oturup yeni bir kitaba başlarsınız.Ama kitap pek okumuyor, sevmiyorsanız bence şuan ona şans vermenin tam zamanı.Evde mutlaka okumuyorsanız bile kitap vardır ya da diğer aile bireylerin kitapları vardır.

Sevdiğiniz yerde oturun odanız,balkon mutfak salon vb. kahve seviyorsanız alın kahvenizi, bir kitabı güzelce inceleyip ona başlayın.Hiçbir şey düşünmeden okuyun.Kitap okumak dünyanın en güzel hobilerinden biridir inanın. Kitap okurken kendi hayatınızdan, yorgunluklarınızdan kopmuş olduğunuzu göreceksiniz. Hele sürükleyici bir kitap ise onun içinde kaybolacaksınız.

Film izleyebilirsiniz film önerilerini de paylaşacağım sizlerle.Günde bir film ideal bence.Öğlen yemeği ve akşam yemeği arasında da bir film izleyebilirsiniz. Netflix veya başka bir uygulama aboneliğiniz varsa zaten onlarda seçenek çok.Yabancı diziler izleyebiliriz, günde bir iki bölüm.

Mutfağı seven biriyseniz ki sevmiyorsanız yine buna da bir şans verip internetten tariflere bakıp bir şeyler pişirerek vakit geçirebilirsiniz.

Sevdiğiniz alan nedir önce onu tespit edin ve ona yoğunlaşın.

Resim yapabilirsiniz. karalamalar veya boyama kitapları.Aslında o kadar çok seçenek var ki kararsız bile kalabilirsiniz.

Günlük tutun her gününüzü yazın.Düşüncelerinizi kağıda aktarın.

Yalnız değilseniz evdekilerle vakit geçirin,sohbet edin, evde oynanabilecek oyunlar oynayın.

Sosyal medyaya gündemi takip etme amacı dışında girmeyin.Ona harcayacağınız vakti kitaplara, filmlere harcayın.

İnternet üzerinden dergiler okuyabilirsiniz. Pdf kitap okuyabilirsiniz veya şuan internette paylaşılan opera, tiyatro vb. var, onlarla çok güzel vakit geçirebilirsiniz.

Evinizin balkonu varsa ki 1+1 evlerde bile oluyor. Hava çok soğuk olmadığında ya da sıkı giyinip balkonda oyalanın ama sigara içmeye çıkmayın, bırakın artık şu sigarayı. Balkonda bir iki çiçek yetiştirin, varsa onları her sulamaya çıktığınızda derin nefesler alın. Gökyüzüne bakın.

Evde partneriniz varsa partnerli bir dans öğrenmeye başlayın veya yalnızsanız tek kişilik danslardan birine yoğunlaşın. Hem yeni bir şey öğrenmiş olursunuz hem ev içinde hareket etmiş olursunuz hem de sıkılmayacaksınız daha ne istiyorsunuz.

Gün içinde bir iki fincan bitki çayı içmeyi ihmal etmeyin ya da limonlu su. Çok fazla tüketmemeye dikkat edin, özellikle bir rahatsızlığınız varsa ona dikkat edin.Ben genelde yeşil çay veya ada çayı içiyorum.

Meyve tüketmeyi ihmal etmeyin, mutlaka her gün tüketin.

Akşam geç saatlerde yemek yememeye çalışın. Sıkıntıdan kendinizi yemeğe vereceksiniz biliyorum ama abartmadan azar azar yiyin.

Diyet yapmayın.Şuan birçok uzmanın tavsiyesine göre söylüyorum, şu sıralar bağışıklık sisteminizin en güçlü olması gereken zamanlar o yüzden diyetle kendinizi yıpratmayın.Sağlığınıza dikkat edin.

Evi bol bol havalandırın ama sıcaklık soğukluğa dikkat edin sürekli çok fark yaratacak değişiklikler olmasın.Örneğin içerisi çok sıcakken aniden balkona çıkmayın ya da aniden içeriyi soğutmayın.Grip olup da hastanelere düşmemek gerek, aman dikkat.

Çok ağır rahatsızlığınız şikayetleriniz yoksa hastaneye gitmeyin. Şuan hastaneler virüs kaynağıdır diyebiliriz.

Şimdilik bu kadar yeterli bence. Günleriniz yemek kitap film dans şeklinde ilerlerse zaten süper olur, sıkılmaya vakit bulamazsınız.

Uzaktan eğitime başlayan okullar var zaten.Öğrenciler internetten kendi sayfalarından kendi derslerine odaklanmalı, mümkün olduğunca derslerine çalışmalı. Evet bahar dönemi full uzaktan eğitim oldu ama yazın ne olur bilmiyoruz.

Başka bir yazımda görüşmek dileğiyle.Kendinize çok dikkat edin ve sevdikleriniz için evde kalın…

Paylaş:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir