Revolutionary Road / Hayallerinin peşinde özet
Orijinal İsmi: Revolutionary Road
Oyuncular: Kate Winslet, Leonardo DiCaprio, Michael Shannon
Yönetmen: Sam Mendes
Senarist: Justin Haythe
Süre: 119dk
Yapımı: 2008 – ABD , İngiltere
Vizyon Tarihi: 27 Şubat 2009
Filmin özeti
Yönetmenliğini American Beauty filmi ile Oscar ödülü kazanan Sam Mendes‘in yaptığı bu film hayallerinin peşinde (Revolution Road) başrollerini Kate Winslet ve Leonardo Dicaprio paylaşmakta.
Film, Frank ve April Wheeler çiftinin orta yaşlara doğru evliliklerinin çok sıradanlaştığını fark edip kavgalarının çoğalmasıyla başlıyor. İlk tanıştıkları zamanlarda çok farklı hayalleri ve yaşam tarzları varken hayattan başka istekleri varken çocuk yapmaya başladıktan sonra şehirden uzak sakin doğayla iç içe bir yerde yaşamaya karar veriyorlar. Zamanla çocuklar da büyümeye başlıyor ve hayatları çok sıradanlaşıyor. Başka çiftlere benzediklerini fark ediyorlar. Herkesten farklı ve mükemmel bir çift olma çabasındalar. Zamanla bu hayattan iyice bunalıp birbirlerini cezalandırmaya başlıyorlar. Araları iyice açılmaya başlamışken Frank iş yerinde bir kadınla April’i aldatıyor. Bundan habersiz olan April kocasına doğum günü sürprizi hazırlıyor ve sonra Paris’e taşınmayı, hayallerinin peşinden gidip istediklerini hayatı yaşamayı teklif ediyor. Bu teklife Frank de çok seviniyor ve taşınma kararı alıyorlar. Bu haberi herkesle paylaşıyorlar. Bu sırada Frank yüksek bir maaş ile terfi alıyor. April hamile olduğunu öğreniyor ve bebeği aldırmak, taşınıp taşınmamak için düşünüyorlar. Frank vazgeçiyor ve kavga ediyorlar. Frank terfiyi alıp yeni işine başlıyor. Komşularıyla bunu kutlamaya çıkıyorlar. O gece Frank eve önden gidince sarhoş olan April komşusunun kocasıyla birlikte olup Frank’ı aldatıyor. April adeta bunalımdadır ve bir çıkmaz içerisindedir. Aslında Frank da aynı durumda ama o sevmese de yeni bebek için burada kalmanın ve daha iyi maaşlı bir işin daha iyi olacağını düşünüp buna karar veriyor. April çok düşünüp o da karar veriyor. Ertesi gün evde çocuklar yokken baş başa çok güzel bir kahvaltı yapıyorlar. Frank işe gittikten sonra April evde kendi kendine bebeği düşürmeye çalışıyor sonra kanaması artıyor ve ambulansa haber veriyor. April hastahaneye kaldırılıyor ameliyata alınır ve aşırı kan kaybından hayatını kaybediyor. Son kahvaltıydı ve kusursuzdu. Frank bu acıyla yıkılır, çocuklarıyla şehirde yaşamaya karar verir ve taşınırlar.
Film hakkında yapılmış bazı yorumlar
* Otuz yaşına kadar gelmişsin. Severek ve isteyerek evlenmişsin. Bir tanede çocuk yapmışsın. Aniden orta yaş krizine giriyorsun ve aslında istediğin hayatın bu olmadığını fark ediyorsun. Ne büyük zaman kaybı. Hiç bir şey için asla geç değildir ancak hayatı bir çırpıda yıkmakta kolay değildir. Ortada çok acı bir gerçek var ki dönüşümü sağlayamıyorsun. Sahip olduklarını kabullenip yaşamak zorundasın. Özellikle belirli bir yaşın üstüne geldiyseniz anlatılmak istenenlerle daha iyi kontak kurabilirsiniz.
* İnsana hayattaki önceliklerini tekrar gözden geçirten, beni yarım saattir iç çektire çektire ağlatan, ne yapmayacağımı kafama kazıyan bir şaheser … Kate winslet’ın ve Di caprionun her rolün altından başarıyla kalktığını gösteren harika bir film. Bitmiş olan ilişkimdeki yaşadığım çalkantıları, çelişkileri bire bir tekrar gözden geçirdim bu film sayesinde. Beni inanılmaz geren filmlerden bir tanesi . Zaman zaman sıkıcı dakikaları olabilir kabul ediyorum ama kesinlikle kötü bir film değil. Gayet iyi uyarlanmış mükemmel psikolojik bir film. İnsanların sahip olduklarıyla mutlu olmaları gerektiğini, aksi taktirde arayışın, uçuk hayallerin hiçbir zaman son bulmayacağını gösteren harika bir film bana göre… Kadın -erkek ilişkisini oldukça gerçekçi bir gözle karşımıza getirmiş yönetmeni Sam Mendes de bana göre golden globeyi sonuna kadar hakediyor … 8.5/10
*