Söylemin kalbi bağlamda atar, dolaşımı ise yoruma bağlıdır.

Söylemleri ortaya çıkaran ortamlar etnik temizlik hareketleri, insan hakları, yükselen dini cemaatler, kolonizasyon çabaları ve kimlik tanımlamaları gibi aykırılık teşkil eden hususlarla biçimlenir, bu tür belirsiz ortamlar söylemlerin ürünüdür. Belirsizlik söylemin karakteridir.

Bağlam, insanların dil kullanımları sosyal bağlamlarda gerçekleşir. Söylemler boşlukta durmaz; bir bağlam içinde gelişir, diğer söylem ve bağlamlarla ilişkiye girer ve dışsallaşır. Söylemler, anlatımlar toplamının bir yerinden çıkarılması değil, bir sosyal bağlamda hareketi sağlayan, bağlamca belirlenen ve bağlamın varlığını devam ettiren ifadeler ve cümle gruplarıdır.

Bağlam olmadan söylem olmuyor. Bağlam ve söylem bir arada olmalıdır. Bir yazının, bir sözün, bir metnin ya da bir yapıtın anlaşılması güç yönlerini açıklayarak aydınlığa kavuşturma, belli bir görüşe göre açıklamak yani yorumlamak gerekir, yorum olmadan söylem bir hiçtir. Yorumun var olma sebebi söylemdir. Söylem daima yorum kavramına teslim olur ve söylemin yoruma ihtiyacı vardır.

 Söylem, söylemi söylem yapan ilişkilerin var ettiği bir şeydir. Söylem bu ilişkilerin, bağlantıların kendileri de değildir; söylem bu ilişkilerden daima daha fazla bir şeydir. Söylemlerin fonksiyonları bilgi, güç, iktidar, otorite ve kontroldür ve bütün bunlar, dilde varlık kazanır. Bilginin dildeki kullanımı, gücün dildeki kullanımı, ideolojinin dildeki kullanımı, birer dil eylemidir ve bunların fonksiyonelliği, ancak bir söylem içinde anlamlı hale gelir. Bildiğini söylememe, bilmediği konularda geçiştirici ifadelerde bulunma eylemleri, tek başına bir anlam ifade etmese de söylem içinde kesinlikle bir anlama sahiptir. Söylemi anlaşılabilir kılan, anlatım ve ifade nerede, ne zaman ve nasıl ortaya çıktıkları, söylemleri kullanan söylem aktörlerinin kimliğidir. Daha sağlam bir ipucu vermek gerekirse, söylemi anlaşılabilir kılan, onu kullanan aktörler ya da faillerdir. Tersi de doğrudur elbette, aktörlere kimliklerini veren şey, kullandıkları söylemlerdir. Bu yüzden Söylemin kalbi bağlamda atar, dolaşımı ise yoruma bağlıdır. Söylem, bağlam ve yorum olmadan bir hiçtir.

Paylaş:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir